Dayı: Bir Adamın Hikayesi




Günler günleri kovalarken, zamanın hızına yetişmeye çalışırken, bir yandan da anılarımızın tozlu raflarında gezinmeyi ihmal etmiyoruz. Her birimizin hayatında, izlerini silmek mümkün olmayan insanlar vardır; dayılarımız da onlardan biridir.
Benim dayım, dünyanın en sıradan insanlarından biriydi. Onu ilk gördüğümde, kırçıl saçları, hafif eğik burnu ve gülümsediğinde yanaklarında oluşan çukurcuklarıyla tipik bir Anadolu insanıydı. Ama sıradanlığının ardında, anlatılmayı bekleyen bir hikaye yatar, biliyor muydunuz?
Dayım, gençliğinde köyünün en hızlı koşucusuymuş. Çocukken onu okul yarışlarında her zaman birinci gelirken izlerdik, hayranlıkla. Koşarken adeta rüzgarla yarışır, hafifliğiyle bizi kendine hayran bırakırdı. Sonra büyüdük, o da büyüdü. Köyünden şehre göç etti, çalıştı, evlendi, çoluk çocuğa karıştı. Ama o çocukluğumuzdaki hızlı koşucu, hep içimizde bir yerlerde kaldı.
Bir gün, dayımın ağır bir hastalığa yakalandığını öğrendik. Hastaneye koşup yanına vardığımızda, solgun yüzünde tanıdık o gülümsemeyi gördük. Yattığı yataktan güçlükle doğrulup bize baktı, gözlerinden yaşlar süzülüyordu. "Dayı, ağlama," dedim, "Sen her şeyin üstesinden gelirsin."
"Gelirim evlat," dedi, "Ama bu kez biraz yoruldum."
Sonraki günlerde, başucunda nöbetleşe oturduk. Hikayeler anlattı, şarkılar söyledi, eski günleri yad ettik. Hastane odasına öyle bir sıcaklık, öyle bir huzur dolmuştu ki, sanki orası bir ev, biz de bir aileydik.
Bir akşam, dayımın elimi tuttu. "Evlat," dedi, "Sana bir şey söyleyeceğim. Hayat kısa, çok kısa. Her anın tadını çıkarın, sevdiklerinize değer verin. Çünkü zaman acımasız, kimseyi beklemiyor."
O sözleri, hayatım boyunca kulaklarımda çınladı. Dayımın nasihatlerini hiç unutmadım. Sevdiklerime her zaman sarıldım, onlara değer verdim. Ve hayatın her anının kıymetini bilmeye çalıştım.
Dayımın ölümünün üzerinden yıllar geçti. Ama o, hala kalbimde canlı. Hızlı koşan çocuk, çalışkan baba, sevgi dolu dayı... Onu hep böyle hatırlayacağım.
Çünkü dayılarımız, hayatımızın en önemli figürlerinden biridir. Onlar, bizi koruyan, bize öğüt veren, yanımızda olan insanlardır. Onlar, hayata anlam katan, ailemizi tamamlayan kişilerdir.
Dayılarımız, hayatın yükünü birlikte omuzladığımız, sevinçlerimizi paylaştığımız en yakın dostlarımızdır. Onlar, bize ailemizi hatırlatan, çocukluğumuzu anımsatan, kalplerimizi ısıtan insanlardır.
Dayılarımız, birer nimettir. Onları değerlendirelim, onlara sarılalım, onlara hayatımızda yer verelim. Çünkü onlar, hayatı anlamlı kılan, bizi biz yapan insanlardır.
Dayılarımıza minnettarız.